İçindekiler
HASRET
TEPİNİRKEN
Saniyeler
zamanı tutup kemirirken
Ahlar
düştü yerlere her kırpıntısında.
Gönül
gördü hazanı, hasret tepinirken;
Sevda
çıktı göklere yer sarsıntısında.
Yaktı,
yıktı bu canı öyle gezinirken,
Eller
düştü kedere her kalıntısında.
Bu
nedir ya Rab aşk mı, azap mı; bitmişim!
Yok olan bir yerlerde kaybolup gitmişim.
1989
ÖZLEDİM
Özledim
seni her an özlerim,
Artık
yalnızlık çekilmiyor ah…
Ah
dedikçe ben, nemli gözlerim
Saplanmış
yerden çevrilmiyor ah…
Ah
bitse gurbet, seni görsem ah,
Hasretlerimi
yola sersem ah,
Sevgimi
sana bir göstersem ah,
Ah
derim hasret eksilmiyor ah…
İsyanca
ahlar her biri günah,
Ne
serinletir, ne kalpte ferah,
Ah
ah yerine deseydi Allah
Dil
ahtan başka dil bilmiyor ah…
Olsa
bir ümit, ah demem belki
Ümit
bitince haykırdım ilki;
Ey
gönül artık şunu da bil ki,
Ah
dolu çilen sezilmiyor ah..
Emin’de
sevda garip oluyor,
Sevdiği
şeyler gaip oluyor,
Nedense
keder galip oluyor,
Mağlup
olmuyor, yenilmiyor ahh…
1989
BENİ
SANA ESİR EDEN
Sanma
zarif elbisendir
Şu
gönlüme tesir eden;
Bambaşka
bir cazibendir,
Beni
sana esir eden.
Kirpiklerinle
yol açıp
Ordan girdin gönlüme sen;
Gönlüne
göre kalbimi
Nakış
yaptın desen, desen.
Aşk
dolu kalbim mahzundur,
Dildir
fakat kusur eden;
Gözünün
rengine dalmak
Farksız
olur mesireden.
Anlatamam
bu sevdayı,
Hududu
yok anlatamam;
Dilim
burada aciz kaldı,
Halime
bak anla; tamam.
Saçın,
yüzün, endamındır,
Her
şeyindir tesir eden;
Gözlerini
kırpışındır,
Beni
sana esir eden.
18.12.1987
HER
ZAMAN BÖYLE ALDANIRIM
Gökyüzünü
kaplar yalancı bir bulut,
Susamış
gönlüme rahmet var sanırım;
İçime
doğar da o zaman bir umut,
Hayalen
yağmurda biraz ıslanırım.
Ben
işte her zaman böyle aldanırım.
Tozması
var mı ya yolların ufukta…
Bana
doğru gelen biri var sanırım;
İsyan
olur sonu, hatadır kullukta;
Sen
o zaman gelsen seni zor tanırım.
Ben
işte her zaman böyle aldanırım.
DİVAN
DURDUM EL PENÇE
Keskin
bakan gözlerin,
Bana
ferman okuyor;
Dimdik
uzun kirpiğin
Kalbe
hançer sokuyor.
Yüreğimden
vuruldum,
Aşka
düştüm, kavruldum;
Bakışınla
yoğruldum,
Dilin
aşkı dokuyor.
Divan
durdum el pençe,
Gönül
verdiğim gence;
Gönülde
aşk ilk önce
Hilal
gibi doğuyor.
Gönlüm
cömert, babacan;
Sana
feda ola can.
Kalbimdeki
heyecan,
Sanki
beni boğuyor.
22.02.1988
BENİM
GÖNLÜMDE
Baksaydın
gözüme anlardın sen de,
Neyin
estiğini benim gönlümde.
Hürmetle
alır da taç yaparım ben,
Senin
bastığını benim gönlümde.
Asla
mağlup olmaz gönlüm fesada,
Seni
seviyorum bu aşk yorsa da;
Başka
fırtınalar esip dursa da,
Bozmaz
dostluğunu benim gönlümde.
Bu
fırtına girdi kalbe bir defa,
Çıkmasın
istemem, giremez başka;
Saklarım,
öylece kesip atsan da
Senin
kestiğini benim gönlümde.
23.11.1987
TEZAT
Kapamışım
musluğu,
Damla,
damla sızıyor.
Ben
silerim ismini,
Biri
yine yazıyor.
Sana
olan hislerim,
Hem
sevgidir, hem nefret;
Tezat
yüklü kalbimde,
Ya aşk dolu, ya gaflet.
Verdiğim
en son karar
Yine
sevmek oluyor;
Beni
saran korkular
Yokluğunda
hortluyor.
29.11.1987
HAYALİ
Benim
yanımda sen varsın ya…
Tarlayı
söküp, kazmak güzel;
Papatyaların
arasında
Çocuklar
gibi gezmek güzel.
Beni
çekiyor köy hayatı,
Damda
gezeriz, yoktur çatı;
Yanına
çekip şu kır atı
Sen’le
dört nala tozmak güzel.
Ne
dövüşü var, ne kavgası…
Mest
eyler suyu ve havası;
Zalim
feleğin fiyakası
İki gönül bir bozmak güzel.
Kuralım
soylu bir aile,
Olalım
köylü bir aile;
Çalışmak
tatlı bir gaile,
Seni terimle süzmek güzel.
Bakmam
gününe, gündüzüne;
Uzanınca
ben yar dizine;
Bakıp,
bakıp ela gözüne,
Kendimden geçip sızmak güzel.
Hayaliyim
ben hayal ettim,
Mutluluğu
bir masal ettim.
Sen
hayal ben bir hayalettim,
Hayalden şiir yazmak güzel.
11.12.1987
AÇIKLAMAM
Yüreğimde
saklı duran
Bir
isim var, açıklamam.
Yansam
bile duman, duman…
Bir
hissim var; açıklamam.
Açıklasam
yer yarılır,
Alevlerle
ten sarılır,
Albümdeki
O kırılır,
Bir
resim var; açıklamam.
Dilimden
düşmeyen dua,
Yalvarmamak
ona, buna;
Adım,
adım mutluluğa
Merasim
var; açıklamam.
23.08.1987
TOYSUN
SEVGİLİ
Tatlısın,
şirinsin, güzelsin amma;
Çocuksun,
küçüksün, toysun sevgili.
Serapsın,
rüyasın, hayalsin amma,
Bari, gözler bakıp, doysun sevgili.
Beraber
sevmişiz ama ne fayda,
Sevgimiz
muallak kaldı uzayda;
Kurduğun
hayali gerçekmiş say da
Korkuya
aşkın set koysun sevgili.
Yanında
her güzel bence değersiz,
Sırlar
korur bizi, olmaz askersiz.
İnsanlar
bu aşktan kalsın habersiz,
Dünyada
ne varsa duysun sevgili.
Alıp
bu diyardan giderim amma;
Henüz
çok küçüksün, toysun sevgili.
Dünyayı
tersine iterim amma;
O
gönlün annene doysun sevgili.
16.01.1986
VEDA
BU ŞEHRE
Sen
varsın diye, bin bir ümitle
Kalkıp
köyümden, geldim bu şehre.
Dertleşeyim
ben, ama kiminle,
Tanıdığım
yok burada bir çehre.
Cadde,
sokak hep seni aradım,
Bu
şehri baştan başa taradım.
Attığım
senin için her adım…
Bulamayınca
uğradım kahre.
Gece
yarısı loş bir otelde,
Görür
gibiyim seni hayalde;
İrkildiğim
an sanki bir selde
Akmış
gibiyim meçhul bir nehre.
Bilinmez
gözler dost mu, düşman mı?
Bura
getiren aşk mı, tufan mı?
Bilmem
ki yoksa geçmiş zaman mı?
Etmeliyim
ben veda bu şehre.
22.09.1985 (Niğde-Divan Oteli)
YAŞAMAK
SENİNLE GÜZEL
Şiirler
vezinde güzel,
Yeşiller
gözünde güzel.
Sev
diye zorlanmaz amma
Yorulmak izinde güzel.
Dünyayı
süsleyen her şey,
İnsanı
hoş eden her mey,
Müzikte
bağlama, ud, ney,
Çalarsak sesinde güzel.
Ayrılık
ıstırap verir,
Onu
kır, mutluluk getir.
Bu
gök, yer, bu dağ, bu şehir;
Gezersek seninle güzel.
Rüzgârlar
başında güzel,
Bu
hilal kaşında güzel,
Seninle
yaşamak inan
Yazın
da, kışın da güzel.
Ruhumu
doldurur sesin,
Bir
melek değilsen nesin?
Mutluluk
sendedir kesin,
Ölüm
de dizinde güzel.
24.08.1987
AĞLARIM
Gurbet
elde dertli düştüm, mahzunum,
Her
zaman sılayı anar ağlarım.
Bir
zamanlar ben de âşık olmuştum;
Kaybolan
Leyla’yı anar ağlarım.
Ana,
baba, kardeş masaldır artık,
Mazim
tanınmaz bir resimdir, yırtık;
Neye
bilmem amma, gönlüm çok kırık,
El
açıp Mevla’yı anar, ağlarım.
Çekilmez
Allah’ım gurbetin kahrı,
Daha
çok dayanmaz gönlümün sabrı,
Nefes
almak için dertlerden gayrı
Dertsiz
fasılayı anar, ağlarım.
Gurbete
bağlanır dünya cenneti,
Yine
de her gönül biraz istedi;
Bu
dünyada gönül bir şey görmedi,
Cennet-i
Ala’yı anar ağlarım.
28.03.1987
ESKİ
DOST
Göz
kırpmadan can verdiğim
Sıcak
yüzler buz kesildi,
Yollarına
gül serdiğim
Dost,
ayağın tez kesildi.
Girip
de bir kara kedi,
Sana
neler, neler dedi;
Seni
bana el eyledi,
Iramaya
söz kesildi.
Olmaz
asla dost kiralık,
Dostluk
oldu beş paralık;
Yokken
yüzde hiç karalık
Kara
yazma bez kesildi.
Emin
söyler kısa, kısa;
Yüreğime
düştü tasa;
Dost
çamura basa, basa;
Gözden
düştü, göz kesildi
17.04.1987
BİLEMEDİM
II
Utanırım
anlatmaya,
“Ar”
mı desem bilemedim.
Bürünmüş
de beyazlara,
“Kar”
mı desem bilemedim.
Bir
hoş oldum görür görmez,
İnsan
nasıl gönül vermez;
İçim
kaynar, elim ermez,
“Nar”
mı desem bilemedim.
Sevda
oldu, kalbe girdi;
Artık
elden ne gelirdi…
Bir
de güldü, ümit verdi,
“Yar”
mı desem bilemedim.
Yanaştı
da adım, adım;
Ben
bir adım atamadım.
Diyecek
söz bulamadım,
“Sar”
mı desem bilemedim.
25.03.1988
GİDİYORUM
İŞTE
Sen
gibi zalimle işim kalmadı,
Aldım
başımı, gidiyorum işte.
Çok
çektirdin bana, geçim kalmadı,
Yıktım
kaşımı, gidiyorum işte.
Ardıma
bakmadan, uğurlanmadan,
Dostların
dilinden azarlanmadan,
Kendimi
yitirip, özürlenmeden,
Aldım
başımı, gidiyorum işte.
Zulmüne
karşılık nasıl ağlardım…
Artık
sende sıra, ben çok yalvardım.
Bir
kahveye girip, karara vardım,
Verdim
boşumu, gidiyorum işte.
Emin’in
sözünü hafife alma,
Cadılar
gibisin, çöktün başıma;
Elindeyse
hadi yıkılıp, kalma;
Sabır
taşı mı? Gidiyorum işte.
01.03.1988
HAYAT
VERİYORSUN
Ellerin
ellerimde serum gibi
Kalbime
kadar akıyorsun.
Çekme
ne olursun…
Ellerin
ellerimde serum gibi
Biraz
daha dursun.
Hayat
veriyorsun.
Gözlerin
gözlerimde hançer gibi
Kalbimi
delip geçiyorsun.
Batsın.
Öyle dursun!
Kudurmuş
gönlüm uslu dursun.
Gözlerin
gözlerimde hançer gibi
Varsın,
öyle dursun.
Hayat
veriyorsun.
Yanağın
meyve dolu bir bağ gibi
Dal
budak meyve sunuyorsun.
Neye
benziyorsun…
Gözlerim
adını buladursun.
Yanağın
meyve dolu bir bağ gibi
Kiraza,
nara benziyorsun.
Aşka
benziyorsun.
Velhasıl
sen gözümde bir bağ gibi
Bozma,
ne olursun!
Hayat
veriyorsun.
29.02.1988
ÖZLEMİYORUM
ARTIK
İster
gel, ister gelme,
Beklemiyorum
artık.
Derdini
dertlerime
Eklemiyorum
artık.
“Herkesten
farkım” dedim,
“Derdimdir
aşkım” dedim,
“Şiirim,
şarkım” dedim,
Söylemiyorum
artık.
Saçlarını
tül diye,
Yanağını
gül diye,
Gönlümü
de kül diye
Bellemiyorum
artık.
“Yüreğimi
al” diye
Köklemiyorum
artık.
Yanağını
“al” diye
Koklamıyorum
artık.
Varmam
artık “yar” diye,
Sarmam
artık “sar” diye,
Anılarda
“var” diye
Yoklamıyorum
artık.
Bir
daha da “gel” demem,
Gözyaşına
“sel” demem,
Altın
olsan “pul” demem,
Özlemiyorum
artık.
06.03.1988
ENDİŞE
Bahar
uyandı kış ortası,
Bir
iş var gibi bu gidişte.
Öptüm
ul’orta kaş ortası,
Bir
iş var gibi bu öpüşte,
Bir
şey olacak, bak, gör işte.
İşaret
değil bence yaza,
Ya
bir fırtına, ya bir kaza,
Belki
de firak, hak mahfaza,
Bir
iş var gibi bu sezişte,
Bir
şey olacak, bak, gör işte.
Bu
yerler şimdi nere benzer?
Tez
açılan göz köre benzer,
Bu
muhabbetim şerre benzer,
Bir
iş var gibi bu sevişte,
Bir
şey olacak, bak, gör işte.
Sözüm
ilhamdır, sanma benim;
Yürüten
başka, yürüyenim.
Bu
gün bir alem; çok, çok şenim;
Bir
şey olacak, bak, gör işte.
25.02.1988
KORKUYORUM
(SABIR
GEREK)
Neşem
kaçar seğirterek,
Çilem
gelir seğirterek.
Korkuyorum,
sabır gerek.
Beden
sanki ağırlaştı,
Gönül
küstü, kahırlaştı;
İçimden
hep ikide bir
Kadere
pes demek gelir.
Saat
sanki asır oldu;
Derdim
yüz bin küsur oldu.
Çok
susadım feryadımla,
Ümit
bitti damla, damla.
Zormuş
hayat, yorucuymuş,
Ölüm
bunun bir ucuymuş.
Takatim
yok yaşamaya,
Düşüp
kaldım döşemeye.
Neşem
kaçar seğirterek,
Çilem
gelir seğirterek.
Korkuyorum,
sabır gerek.
15.02.1988
NE
O NE BAŞKASI
Ne
kumral var, ne sarışın;
Ne
esmer var, ne başkası.
Gönül
senin yakarışın
Ne
ah-ı zar, ne başkası.
Arz-ı
halin edemedin,
Bir
ahtını güdemedin.
Gözyaşların,
nedametin
Ne
intizar, ne başkası…
Elin
ermez, buruk için,
Dökülmüşsün,
bilmem niçin.
Sazın,
sözün biçim, biçim,
Ne bir Pazar, ne başkası.
Bilemezsin
Leyla’n nerde;
Kaldın
meçhul bir seferde.
Arıyorsun
hep seherde,
Ne
yol tozar, ne başkası.
15.02.1988
BÜLBÜL
GİBİ ÖTÜLMÜYOR
İlhamım
var kalem yazmaz,
Duygum
coştu, dökülmüyor.
Derler
ki hep bir şey yaz-maz…
Ama
ucu sökülmüyor.
Mısraları
şöyle dizdim,
Şiir
oldu diye sezdim;
Gülümseyip
onu süzdüm,
Şiir
bana hiç gülmüyor.
Şair
olmak ne çok zormuş,
İnsanoğlu
kafa yormuş.
Kelimeler
alıp, kormuş;
Gelin
gibi süzülmüyor.
Her
laf şiir olsa idi,
Hatip
olur bizim kedi;
Şair
misin göster hadi…
Zülüf
gibi örülmüyor.
Bir
mısradan bin bir sayfa
Çıkmalı
ki derin mana…
Nazik
olsa cümle, mısra…
Diller
kalın, bükülmüyor.
Gözün
söyler, dilin dursa;
Gönlün
sever, elin dursa;
Karşında
da gülün dursa…
Bülbül
gibi ötülmüyor.
17.02.1987
TOZPEMBE
Hayat
ne çok güzelmiş,
Tozpembeden
tozpembe.
Dünyam
şimdi düzelmiş,
Tozpembeden
tozpembe.
Senle
bahar her mevsim,
Uğruna,
var ölesim,
Sana
olan her hissim
Tozpembeden
tozpembe.
Kaf
dağını geçmişim,
Sana
kanat açmışım,
Öyle
yere uçmuşum…
Tozpembeden
tozpembe.
Sende
buldum kendimi…
Dünyam
masal âlemi;
Şimdi
buldu tam demi,
Tozpembeden
tozpembe.
13.04.1987
PES
Şarkılara
verdim, kendimi bir müddet,
Şarkılar
gönlümü ıslah etmedi; pes…
Zamana
bıraktım, olmayınca himmet,
Zaman
çok amansız, iflah etmedi; pes!
Beni
mest eyleyen ne mey kaldı, ne gül…
Pes
dedirtti artık, yaşamaya gönül.
Bıraktım
can seni; artık yıkıl, dökül…
Beni
yıkan diller “eyvah!” etmedi; pes!
Yaşamaya
küstüm, pes dedim artık, pes!
Sevdalı
gönülde söndü bütün heves.
Hıçkırık
oldular çektiğim her nefes…
Bu
derin yaramı silah etmedi; pes!
Gözlerim
dünyayı tozpembe görürdü…
İlkbahara
daldım isyana götürdü.
Bitmeyen
bekleyiş arzumu öldürdü,
Ufuklar
beni hiç agâh etmedi; pes…
12.04.1987
SEVGİ-NEFRET
İlgiyle
sevgi,
Sevgiyle
aşk doğar.
Muhabbet
büyütür de
Bir
damlacık nefret boğar.
Hasretle
gülüm!
Ölmez
ki, büyür aşk…
Kül
olsa yansa gönlüm,
Sevda
denen rahmet yağar.
Sanki
bir âlem,
Hislerim
çok geniş.
Mutluluk
gözümde nem…
Damla
neme derya sığar.
Günahla
tövbe,
Nefretle
aşk ölür.
Acı
söz batar kalbe…
Derinlere
zehir ağar.
03.05.1987
İHTİRASIM
Başka
sevgi, başka ilgi
Fazla
gelir bana bil ki;
Sen
yetersin, dünya ne ki…
Bir
gönüle bir aşk yeter.
Evlat,
ana, baba ile
Mutlu
olur bir aile.
Yaşamaya
sevda ile
Bir
aile bir aşk yeter.
İhtirasım
yalnız budur,
Sevgin
bana ekmek, sudur.
Aşkım
var ya… çok uludur.
Bu
gönüle bu aşk yeter.
23.08.1987
HATIRLAMAK
İMKANSIZ
Hatırlamak
imkânsız,
Gönlüm
sana mekânsız.
Seni
öyle bildim ki…
Kalbin aşka imansız.
Sönmüş
yıldızlar kadar
Uzaksın
bana artık.
Mazimiz
mezar kadar…
Belki daha karanlık.
Topraklara
karışmış
Sönmüş
yangın külüsün.
Kaderimden
kovulmuş
Kabri
meçhul ölüsün.
14.08.1987
İPEKTİR
ELLERİN
İpektir
ellerin elime değer,
Gitsem
senin için ölüme, değer.
Sana
değen eller gönlüme değer,
Kırar
da kalbimi ederler yara.
Karabulut
gürültüsü endişe verir,
Karlı
dağların buzu derdimle erir.
Karlı
dağlar arasında çağlar bir nehir,
Sana
esir gönlüme dökme bir zehir.
Yumaktır
ellerin elimde dursun,
Kıskananlar
varsa varsın kudursun.
Mademki
seversin, yar ne durursun,
Sonra
bizi mecbur ederler zora.
Karabulut
gürültüsü endişe verir,
Karlı
dağların buzu derdimle erir.
Karlı
dağlar arasında çağlar bir nehir,
Sana
esir gönlüme dökme bir zehir.
06.08.1987
SEVGİYLE
YÜREĞİN SEĞRİMEDİKÇE
Girdapta
can kıvranırken
Bu
gözler neşeyle bakabilir mi?
Ey
dost! Kulakların böyle sağırken
Feryatlarım
seni yıkabilir mi?
Sendeki
bu taş kalp erimedikçe,
Sevgiyle
yüreğin seğrimedikçe,
Hislerinle
beynin ağrımadıkça,
Senle
bir kul başa çıkabilir mi?
Görmeyi
bilmiyor gözlerin senin,
Yakmayı
biliyor yanmayan tenin,
Dilinle
vurduğun acı darbenin
Altında
ezilen kalkabilir mi?
22.04.1987
ZAMAN
SANKİ DONDU KALDI
Efkârın
buzdolabında
Zaman
sanki dondu kaldı.
Karanlığın
girdabında
Zaman
sanki dondu kaldı.
Su
gibiydi mutlu yıllar,
Kader
sapan, beni sallar,
Toz
dumanlı şimdi yollar,
Duman
sanki dondu kaldı.
Biraz
sabır ver Allah’ım,
Dağı
yola ser Allah’ım,
Bağrımdaki
ter Allah’ım
Umman
sanki, dondu kaldı.
Sayılı
gün çabuk geçer
Derler
ama kaldım naçar.
Şafak
nasıl ufku açar!
Zaman
sanki dondu kaldı.
21.04.1987
GAMLANDI
DA GAMLANDI
Bugün
gönlüm neşesiz
Gamlandı
da gamlandı.
Dert
sınırsız köşesiz…
Zamlandı
da zamlandı.
Keder
boydan çok yüksek,
Çabalarım,
sek ha sek…
Suratımda
bir dirsek
Tamlandı
da tamlandı.
Şu
gönlümün hevesi,
Kaderimin
cilvesi,
Gurbetçinin
çilesi
Çomlandı da çomlandı.
Dalıp
gittim mazime,
Hüzün
doldu yüzüme.
Bir
hal oldu gözüme…
Nemlendi
de nemlendi.
Bağrı
mecnun olanın…
Takdiridir
Mevla’nın.
Özlemi
var sılanın
Demlendi
de demlendi.
Dayanmaz
bu kol derde,
Ağaç
yıkık, dal yerde;
Sıla
nerde, yol nerde?
Kumlandı
da kumlandı.
Yanık,
yanık bir beste
Söyler
gönül aheste…
Canım
sanki kafeste
Gamlandı
da gamlandı.
Emin
gönül farkıyla…
Düştü
kader çarkıyla.
Adım
yârin adıyla
Namlandı da namlandı.
09.04.1987
AHU
GÖZLER
Ahu
gözlerin del’eyler beni,
Bana
bakışın lal eyler beni,
Belki
de sana kul eyler beni,
Ceylanım
benim, ahu gözlerin.
Katledir
beni ah! o gözlerin,
Şu
pervaneden yok mu haberin?
Bu
bir tuzaktır belki, kaderin,
Cananım
benim, ahu gözlerin.
Kurban
olduğum, gözlerin ahu;
İsyankâr
eder sözlerin çoğu,
Biçareyim
ben, yardım et Ya Hu…
Sultanım
benim, ahu gözlerin.
Yokluğun
bil ki, bir melül eyler,
Beni
bir bülbül, seni gül eyler;
Belki
de aşkın beni kül eyler,
Ceylanım
benim, ahu gözlerin.
27.03.1987
DUDAKLAR
Bir
şey itiraf eder gibi
Titreyip duran dudakların.
Başlattı
kalpte bir aşk harbi
Gönlüme vuran dudakların.
Titreterekten
çıkar sesi,
Durdurur
kalbi bir öpmesi,
O
güzellik cismin ötesi
Mana fışkıran dudakların.
İki
dudağın arasından
Çıkan
seslerin sanki volkan,
Tebessüm
ile başlar ferman
Alevler
saran dudakların.
Her
aşık benzetir kiraza,
Ben
benzetirim peri kıza.
Seni
hep naza, beni haza
Getirir
her an, dudakların.
26.03.1987
ZÜLÜF
Kapılırken
rüzgarlara
Omzuna
inen zülfün,
Şu
gönlümü karıştırdı
Alev, alev yanan zülfün.
Tel
tel zülfü karman-çorman
Rüzgârlar
mı yaptı sunam?
Miski
amber buram, buram
Tüter,
güle dönen zülfün.
Rüzgarlarla kucaklaşmış,
Zülfün
belden uzaklaşmış;
Ama
bana pek yaklaşmış
Rüzgarlara binen zülfün.
Çevirmişsin
sırtın bana,
Numaradır
kastın bana,
Her
şeyinle hastın bana,
Hele
zülüf denen zülfün…
Bin
bir mana karışığı,
Al
renk verir gün ışığı;
Öldürme
gel bu aşığı
Yaktı
beni canan, zülfün.
26.03.1987
DELİDOLU
Küser
barışır dünya ile
Delidolu
gönül, delidolu;
Bilmez
kendini, kendi bile…
Delidolu gönül delidolu.
Kâh
hüzünlüdür, kâh neşeli,
Kah buz gibi, kah ateş, eli;
Kendi
kendinden endişeli,
Delidolu gönül delidolu.
Koşar,
koşar da yar peşinden,
Sonra
vazgeçip döner birden;
Pişmanlığına
sonra neden
Delidolu gönül delidolu.
Alevlere
girdi, yanmadı,
Buzullarda
kaldı, donmadı;
Bıktı
sanırsın, usanmadı…
Delidolu gönül delidolu.
Bir
kurur, bir çağlar hesabı…
Hem
güler, hem ağlar hesabı…
Çelişkili
bağlar hesabı.
Delidolu gönül delidolu.
16.03.1987
GÖZLERİNLE
Şimdi
nere bakıyorsun
Yeşil,
canlı gözlerinle?
Şimşek
gibi çakıyorsun
Heyecanlı
gözlerinle.
Aktın
durdun gönlüme sen…
Sever
miydim, sev demesen?
Nere
gittin, yolum kesen!
Toz
dumanlı gözlerinle?
Gözüm,
gönlüm dile geldi,
Aşktan
kalbim küle geldi,
Bitmeyecek
çile geldi,
Keskin, canlı gözlerinle.
Boyun
eğdim kem kadere,
Küstüm
sana hem kadere,
Gözümdeki
nem, kadere
Esir,
kanlı gözlerimle.
07.03.1987
AŞKIN
LÜGAT MANASI
Masallar,
hikayeler, kitaplar, efsaneler
Aşk
denen kelimeyi övseler de ne kadar…
İnanmam
buna asla, ıstıraptır seneler;
Kaçamadım
önünden, yerseler de ne kadar.
Aşkın
lügat manası; bir yudum zehir tası;
Gizlidir
hep arkası, serseler de ne kadar.
Güven
olmaz sonuna, sığmaz asla kanuna,
Düşerler
oyununa görseler de ne kadar.
Aşkın
bir kurbanıyım, yaktı beni şiirler,
Şairler
de zehiri bal diye yedirirler.
Göz
pınarı durmaz ki çağlar durur seneler,
Dostlar
gelip, teselli verseler de ne kadar.
14.02.1987
KOŞUP
GELDİM
Dayanamam
yar gurbetin kahrına,
Uzun
yollar koşup geldim sevdiğim.
Kalktım,
düştüm kara toprak bağrına,
Susuz
çöller geçip geldim sevdiğim.
Gurbet
elde dünya bana dar imiş,
Hasretine
gelmez kalbim, zar imiş,
Ne
var ise yalnız sende var imiş,
Yüce
beller aşıp geldim sevdiğim.
Toza,
taşa, kara kışa göğsümü
Verip
geldim, görmek için yüzünü.
Aramadım
baharını, güzünü,
Nice
yıllar koşup geldim sevdiğim.
Sarılmadın,
“hoş geldin yar” diyerek,
Geçip
gittin, sessiz boyun eğerek,
Aşkımı
ben anlatmama ne gerek,
Sana
küller saçıp geldim sevdiğim.
Dere
boyu seyretmişim suyunu,
Gerçek
gibi, suda gördüm boyunu,
Kuruttum
da ben gurbetin soyunu,
Sana
güller seçip geldim sevdiğim.
10.08.1985
ONU
ARAR ÖZLER
Bahar
yeli tatlı sözler, hani?
Nerde
kara üzüm gibi gözler?
Temmuz
ayı gibi sıcak teni,
Gönül
işte onu arar, özler.
Ha
o dudak, ha şu dalda kiraz,
Yanak
ise ateş gibi biraz,
Tuttu
bu yaz mevsiminde maraz
Gönül
hasta, onu arar, özler.
Salkım
salkım kulağında küpe,
Göğsü
mağrur, sanki şu Aktepe.
Aşkı
olgun ama yaşı körpe,
Gönül
düşte onu arar, özler.
Ha
o kollar, ha şu üzüm şahı,
Kirpik,
kalbe batan kalem mıhı,
Günah
bilmez bir aşığın ahı,
Beste
beste onu arar, özler.
Keben
başı gibi serin kaşı,
Ekin
yeli, sevda eser başı.
Bir
bakışı keser belki taşı,
Her
bakışta onu arar. Özler.
Siyah
saçı selvi gibi dökük,
Yolum
gibi değil, tel tel sökük,
Gönül
çiçek toplar boynu bükük,
Deste
deste onu arar özler.
Kalbim
kaynar sanki kazan gibi,
Kaderim
bir mağara, meçhul dibi,
Umut
çayı akar, sıfır debi,
Gönül
ye’ste, onu arar, özler.
17.07.1985
SEVMESEYDİN
ARAMAZDIM
Sen
beni sevmeseydin
Ben
seni aramazdım.
Hiç
ümit vermeseydin
Ben
seni aramazdım.
Gözüme
bakmasaydın,
Kalbimi
yakmasaydın,
Kafana
takmasaydın
Ben
seni aramazdım.
Sözlerin
“olmaz!” derdi,
Gözlerin
ümit verdi.
Olmasa
gönül derdi
Ben
seni aramazdım.
İçin
de dışın gibi
Olsaydı
aramazdım.
Kalbimin
tek sahibi
Olmasan
aramazdım.
Bir
güldün bana karşı
Gözünde
gördüm arşı.
Görmesem
akan yaşı
Ben
seni aramazdım;
Semtine
uğramazdım.
18.08.1985
AYRILDI
DÜNYAMIZ
Sonumuz
böyle mi olması gerekti?
Kırıldık,
darıldık, ayrıldı dünyamız.
Aşkına
ayrılık bir ölüm demekti,
Mezarlık
yerine yarıldı dünyamız.
Benim
de, senin de işkence kalbinde,
Hasretle,
kederle sarıldı dünyamız,
Çözülmez
sır mı var bilmece kalbinde?
Şaşırdım,
nelerden ayrıldı dünyamız.
Senin
de sevdiğin eminim gerçekti,
Aniden
nefretle sarsıldı dünyamız.
Suçlu
kim bellisiz, gönüller ne çekti…
Gerçekten
hülyaya atıldı dünyamız.
03.01.1986
KOMEDİNİN
ZAMANI MI?
Gülmedim
ben bugüne dek,
Gülümsedim
ufak tefek;
Gülümsemek
bana yetti,
Kahkahaya
yoktur gerek.
“Komediye
haydi” derler
“Zamanıdır
şimdi” derler.
Ağladım
hep bugüne dek
Hiç
gülmedim ufak tefek.
Gözyaşlarım
cana yetti
Yarim gibi doktor gerek.
“Komediye
haydi” derler
“Zamanıdır
şimdi” derler.
Komedinin
zamanı mı?
Kaybetmişim
cananımı,
Kahkahalar
bana haram,
Öldürmeyin
zamanımı.
“Komediye
haydi” derler
“Zamanıdır
şimdi” derler.
Aralık 1986
ARAR
GÖNÜL
Dağlar
taşlı, yollar uzak,
Dudaklarım
çatlak, çatlak;
Ne
bir at var, ne de Burak,
Sılasını
arar gönlüm.
İçmek
için aşk şarabın
Bilmek
gerek hak kitabın;
Peşindeyim
tek serabın
Mevla’sını
arar gönlüm.
Sıra
sıra dağlar engel,
Gönül
düze, yola in gel,
Dostun
nerde? Tez öğren, gel.
Leyla’sını
arar gönlüm.
Yabancıyım,
yolum ırak,
Yürü
aşık, düşü bırak;
Kül
köz etti, yaktı firak,
Yaylasını
arar gönlüm.
09.07.1985
UNUTULMUŞ
BİR DOST OLDUM
Anlatayım
sormuyorsan,
Unutulmuş
bir dost oldum.
Unutur
mu seven insan?
Unutulmuş
bir dost oldum.
Hem
garip hem avareyim,
Aç
kalbini, çek gireyim.
Çok
yalnızım, biçareyim,
Unutulmuş
bir dost oldum.
Bu
hal nedendir acaba,
Boşa
gitti bütün çaba.
Ne
selam var, ne merhaba…
Unutulmuş
bir dost oldum.
Ayrılık
hiç aklımıza
Gelir
miydi aşkımıza;
Bitmez
derdim, yaza, yaza…
Unutulmuş
bir dost oldum.
Mutluluğa
umuttun da,
Bir
gülüşle avuttun da,
Beni
orda unuttun da…
Unutulmuş
bir dost oldum.
11.05.1987
ÖYLE
DERİN Kİ MANA
Öyle
sıcak ki sesin…
Isıtıyor
içimi.
Öyle
derin ki mana…
Unutmuşum
biçimi.
Güzelliğin
çekmiş de…
Sevda
kalbin suçudur.
Canım
kurban seçilmiş
İbrahim’in
koçudur.
Görmek
için yüzünü
Bir
sigara içimi…
Terk
edip de gelmişim
Evi,
barkı, geçimi...
08.03.1987
BENİ
BENDEN EDEN GÖZLER
Beni
benden eden gözler
Seni
senden eder bir gün.
Ciğerime
batan sözler
Seni
senden eder bir gün.
Ok
gibidir kirpiklerin,
Deldi
geçte, yaram derin.
Dalma
öyle derin, derin,
Canı
tenden eder bir gün.
Adam
gibi sevemezsin,
Şımartırlar
sevenlerin;
Çılgınlığa
döner sevgin,
Seni
senden eder bir gün.
Düşünürsen
sen kendini,
Aşma
sakın hiç haddini,
Kıskanırlar
sevenini,
Seveninden
eder bir gün.
Hırçınlığı
bırak gülüm,
Çok
uzakta değil ölüm.
Yarım
sevgin bölüm, bölüm…
Seni
senden eder bir gün.
08.03.1987
SEN
BENİ SEVMESEN DE
Sen
beni hiç sevmesen de
Ben
seni sevecektim,
Senden
gelen dertler için
Gözüme
perde çektim.
Tatlı
olsun, acı olsun,
Senden
gelen her şeye,
Seve,
seve razı oldum
Sevdiğim
dosttan diye.
Aşkın
beni varsın yaksın
Hem
sızlar, hem gülerim.
Benim
gülüm olmasan da
Mutluluklar
dilerim.
Dalgıcıyız,
senli, benli
İkimiz
bir kaderin;
Dalacağız
bu deryada
Belki
de daha derin.
Belki
firak çok yakındır
Ömür
boyu sürecek;
Sen
de benim her kahrımı
N’olur buna göre çek.
Ne
yaparsa baş üstüne
Kadere
isyan etmem;
Helak
olsam, kahrolsam da…
Sana
hiç bühtan etmem.
Ne
yaparsın, kaderinse
Mutluluk
ya da çile;
Çalış,
çalış mutluluğa
Gerisin’
haktan dile.
Herkes
mutlu olmaz ki,
Kimisi
çile çeker…
Çilekeşler
gibi ben de
Sürünsem
ne fark eder.
Sanma
sakın tembelliktir,
Birisi
ezilecek;
Yalan
dünya adil olsa
Mahşere
kalmaz gerek.
Eminim
ki böyle gönül
Her
zaman mutlu olur.
En
karanlık gecelerde
Yine
umutlu olur.
14.12.1987
ÇIKMADI
Şans
oyunu hiç gülmedi yüzüme,
Hayallerim
ufuklardan çıkmadı.
Yüzde
yüzlük bellediğim şey bile…
Hep
gözlerim ufuklardan çıkmadı.
Kaderin
ben çözemedim sırrını,
Bulamadım
Eyyüp’lerin sabrını;
Şansa
vermek karartmakmış yarını,
Dileklerim
ufuklardan çıkmadı.
Dünya
bile neşe bulmaz paradan,
İndir
isyan bayrağını aradan
Hiç
olmazmış vermeyince yaratan
Emellerim
ufuklardan çıkmadı.
26.04.1987
AŞK
DENİRMİŞ
Bir
hançer ki gözlerin, gözlerime çakıldı;
Şiddetinden
içimde bir de ateş yakıldı.
Engebesiz
yolumda gönlüm sana takıldı;
Aşk
denirmiş bu hisse, bir de ateş yakıldı.
11.09.1987
YA
BENLE OL YA DA YALNIZ
Gönlüm
kıskanç, gönlüm arsız,
İhanete
dayanıksız.
Kurbanınım
başka sevme,
Ya
benle ol ya da yalnız.
Seni
solmuş çiçek gibi
Görmek
bana ölmek gibi;
Dua
gibi, dilek gibi…
Ya
benle ol ya da yalnız.
Elde
görsem kahrolurum,
Can
evimden vurulurum,
Kıskancımla
yar ölürüm,
Ya
benle ol ya da yalnız.
24.08.1987
SENİN
İÇİN
Bir
hayat var ki düşlediğim,
Örtülen
tüller senin için.
Sensin
Allah’tan dilediğim,
Dileyen
diller senin için.
Bir
rüyadır o ikimize,
Sevgi
katacak sevgimize,
Bakmadan
bile kışa, güze,
Aşılan
yollar senin için.
Renkli
rüyamsın gece, şuam,
Benim
dünyamsın, dilde duam…
Hayalimdeki
mutlu yuvam…
Açılan
kollar senin için.
Uzakta
kaldı bizim eller,
Gücümüz
yetmez, uzun yollar…
Sevda
bağında nice yıllar
Dolaşan
yeller senin için.
Çektiğim
mecbur, sille ağır;
Gönülce
azim, bunca sabır,
Yanar
yanarım, küller kalır,
Saçılan
küller senin için.
Gezerim
aşkın sarp dağında,
Düştüm
derde gençlik çağımda,
Burcu
burcu sevda bağında
Açılan
güller senin için.
Kovulmuşum
ben belde belde,
Yürürken
yolda, yaban elde,
Görürüm
seni hep hayalde,
Göz
pınarımda akan selde,
Akan
ak teller senin için.
29.01.1985
KALBİM
BAĞIMSIZ İRADEMDEN
Kalbim bağımsız
irademden,
Sana bağlıdır
çözülmüyor.
Ne sözden anlar ne
kalemden
Senden başka şey
yazılmıyor.
Kalpten geçen akıldan
geçmez,
Mantıklı yoldan bir
şey seçmez,
Can alsan da senden
vazgeçmez,
Yanar, yanar da üzülmüyor.
Sert kalbin sanki bir
mermer taş,
Ne demek kalbimdeki
ataş,
Nakşedilmişsin, Mevla
nakkaş,
Aşkın kalbimden
kazılmıyor.
Ruhum uzakta, can var
tende,
Ben bendeyim de
kalbim sende,
Ben de şaştım; bu ne
hal bende,
Sanki bilmece,
çözülmüyor.
Emin’de herkes gibi
bir kul,
Kalbim mesajdır,
ruhum zarf-pul,
Beni ararsan yar!
Sende bul;
Varıp gelmekle
bozulmuyor.
30.01.1985
BERDUŞ
DEĞİLİM
Burada
kızlar hep pozları cilveli,
Şeytanca
dururken melek mi demeli?
Günah
yapmamak için olmalı veli,
Gurbetçiyim
kızlar, berduş değilim ben.
Benim karım
değil sizlerle uğraşmak,
Mecburi
tutmayın sizlerle yarışmak,
Hakkınız
değil gönlüme karışmak,
Gurbetçiyim
kızlar, berduş değilim ben.
Ben burada
terlerken, gözümün önünden
Hep geçip
durmayın sahiller yönünden,
Anlamam
şimdi ben eğlence, düğünden,
Gurbetçiyim
kızlar, berduş değilim ben.
Günde yüz
defa mı denize girilir?
Bir sergi
her gün mü yerlere serilir?
Herkese
aynı mı gülücük verilir?
Gurbetçiyim
kızlar, berduş değilim ben.
28.06.1986
SENSİN
Aşkımın
ustası,
Derdimin
devası,
Gönlümün
davası
Sensin ah!
Sevgili.
Sen
masallar kızı,
Gönlümde
var sızı;
Alnımdaki
yazı
Sensin ah!
Sevgili.
Rüyadan, gerçekten,
Yapraktan,
çiçekten,
Arıdan,
petekten
Sensin ah!
Sevgili.
Cümlemde,
hecemde,
Günümde,
gecemde,
Neşemde,
acımda
Sensin ah!
Sevgili.
Arayıp
bulduğum,
Bakıp mest
olduğum,
Aşkından
solduğum
Sensin ah!
Sevgili.
Kaptırmam
ellere,
Düşürmem dillere,
Sararım
güllere
Seni ah!
Sevgili.
Sözün en
doğrusu,
Üzme bu
huysuzu,
Aşkın tadı,
tuzu…
Sensin ah!
Sevgili.
Eylül 1986
YA
ÇIKIP GİT KALBİMDEN
Soldurduğun
yüzüme
Gel
şöyle bir nazar et;
Girip
de taa özüme
Kim
dedi mezar et!
Tutsaydın
sen elimden
Bu
hallere gelmezdim;
Mecnun
gibi sevgimden,
Sürünmekten
çok bezdim.
Ya
çıkıp git kalbimden,
Ya
tamir et yeniden;
Dileğim
o Rabbimden
Yar
bileyim seni ben.
Ama
artık inandım
Bu
aşkımız nazardır,
Mazimize
uzandım
Aşkımıza
mezardır.
Aramızda
iller var,
Hayalin
bile hayal;
Karmakarışık
olmuş
Vesvese
ile hayal.
Meyusum
ama yine
Ümitle
yes karışmış;
Eminim
nefesime
Senden
nefes karışmış.
10.02.1987
SIRDAŞ
Sarıl bana
sarmaş dolaş,
Karış kana,
kalbe ulaş.
Dağı
deldim, sana geldim,
Çok
yükseldim, sen de yaklaş.
Göz göze
biz bir şey deriz,
Bu sevgimiz
eder ayyaş.
Senli,
benli, dünya şenli;
Yedi benli
şuh arkadaş.
Oturayım,
hep bakayım,
Günüm,
ayım, canım sırdaş.
Sevdiğim
bir, sorma kimdir;
Kalbime
gir, ol bir sırdaş.
Yoksa hiç
pul, yeter bir çul;
Bana sokul
yavaş, yavaş.
Kalbim seğrir, içine gir,
Öğren
nedir? Ol bir sırdaş.
Mevsim
yazdır, bu aşk azdır,
Sevgi
farzdır, yaklaş; yaklaş.
04.01.1988
SEVDİ
GÖNLÜM
Gözüm gördü
sev dedi,
Sevdi
gönlüm aşk ile.
Akla sordu
sev dedi,
Sevdi
gönlüm aşk ile.
Sevgi öyle
uluymuş
Mutluluğun
yoluymuş;
Sende hayat
doluymuş,
Sevdi
gönlüm aşk ile.
Sordum güle
“sev” dedi,
Sevdi
gönlüm aşk ile.
Rabbim bile
“sev” dedi,
Sevdi
gönlüm aşk ile.
Aşktır
kalbin zirvesi,
Sefa ile mervesi;
“Lebbeyk”
olur cilvesi,
Sevdi
gönlüm aşk ile.
Güller seni
kokluyor,
Sende
güller kokuyor,
Bende bir
hal oluyor,
Sevdi
gönlüm aşk ile.
06.08.1988
SENİ
ARAR
Hayal meyal
düşümdesin,
Yine eski
biçimdesin,
Unutmadım,
içimdesin,
Bil ki
kalbim seni arar.
Geziyorduk
ikimiz bir,
Seviyorduk,
sevgimiz bir,
Rüya imiş;
gerçek nedir?
Bil ki
kalbim seni arar.
Bizi hasret
koyan kimdi?
Neredesin
bilmem şimdi?
Sevgin bana
bir hekimdi,
Bil ki
kalbim seni arar.
Yaşıyorum
senin için,
Ağlıyorum
senin için,
Bulunmadın,
bilmem niçin?
Bil ki
kalbim seni arar.
Senin gibi
bakar biri…
Yüreğimi
yakar biri.
Hayallerin
bomboş yeri,
Bil ki
kalbim seni arar.
23.09.1984
YALVARDIKÇA
Geçilmez
engellere gel, öyle bir haykır!
Çatır çatır kırılsın dedim,
Mutluluğa
varılsın dedim,
Sen şu
gönlümü kırdın.
Şu yüce
dağlar el ele, tıkır tıkır,
Adım adım aşılsın dedim,
Masal gibi
şaşılsın dedim,
Sen dağlara
ağ kurdun.
Her nereye
gitsem, her an zulmün hazır;
Cana yetti,
bitsin dedim,
Cana yetti,
bitsin dedim,
Sen inadına
vurdun!
Yalvardıkça
kudurdun.
Gel,
gönlümün baharına saltanat kur;
Hayat boyu
senindir dedim,
Aşkta beni
sevindir dedim,
Sen gönlüme
ok vurdun.
Yıkılmış gönlümü
şöyle bir kere sor;
Hayat
tekrar canlansın dedim,
Sen bende
kansın, cansın dedim,
Bin bahane
yutturdun,
Yalvardıkça
kudurdun.
28.08.1984
NE
DERSİN?
Yaşanmaya
değer en güzel günlerim
Uçup
gittiler hep seninle beraber.
Yiyip
bitirdiler beni hüzünlerim,
Şimdi acı
bir dram, dünyam oldu makber.
Meyusane gönül derinden vuruldu, ne dersin?
Zulmünle
aşka direncim kırıldı, ne dersin?
Senden
merhametli ecel var; sarıldı, ne
dersin?
Ne dersin
kim bilir? Belki iyi haber!
Kuvvetli
bedenim kalpten yıkık, köhne,
Aşk denen
macera zor yaşanan sahne,
Çok geç
anladım ki, aşkın, sevgin sahte,
Yaşadın
keyfince, sevenden bihaber.
23.09.1984
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder